ÖZET
Çocukluk çağının en sık görülen disabilite nedeni olan serebral palsi (CP) ilk kez 1861 yılında İngiliz ortopedist William Little tarafından tanımlanmıştır. Uzun yıllar boyunca farklı biçimlerde ifade edilerek günümüze ulaşan CP tanısı, 2006 yılında uluslararası bir konsensüs ile “gelişmekte olan fetal veya infant beyin dokusunda sabit hasar sonrası görülen ve aktivite sınırlaması ile sonuçlanan, postür ve hareketin normal gelişiminde duraksamaya yol açan kalıcı bozukluklar grubu” olarak tanımlanmıştır. CP günümüzde her 1,000 canlı doğumda 1,7-3,1 prevalans ile hala en sık görülen çocukluk dönemi disabilite nedeni olmaya devam etmektedir. Bu rakam ülkenin gelişmişlik düzeyi arttıkça düşmektedir. Günümüzde CP etiyolojisinde risk faktörlerinin konsepsiyon öncesine dek uzanabildiğini söyleyen yayınlar artmaktadır. Bununla birlikte; ana neden olarak prenatal faktörler %75 gibi ağırlıklı bir oran ile karşımıza çıkmaktadır. Etiyoloji hakkında bilgilerimiz arttıkça korunma prosedürleri üzerine çalışmalar artmaya başlamıştır. CP klinik bir tanıdır. Bu nedenle risk faktörleri açısından alert olmak ilk ve en önemli adımdır CP tedavisi rehabilitasyon uygulamaları, medikal ve cerrahi tedaviler ile birlikte bütünleyici bir yaklaşımla planlanır. Tedavide temel hedef fonksiyonelliği artırarak çocukları sosyal hayata entegre edebildiğimiz maksimum kapasitelerine ulaşmalarını sağlamaktır. Tıbbi tanı ve tedavilerdeki tüm teknolojik ilerlemeye rağmen CP prevalansı beklenen azalmayı göstermemektedir. Bu nedenle risk faktörleri, etiyoloji, önleyici yaklaşımlar, teşhis ve tedavi gibi unsurları göz önüne alındığında; cevaplanması gereken birçok soru olduğu akılda tutulmalıdır.