ÖZET
Amaç:
Serratia türleri toprakta ve suda yaygın olarak bulunan ve özellikle hastane ortamlarında fırsatçı enfeksiyonlara neden olan Gram-negatif basillerdir.
Gereç ve Yöntemler:
Klinik kültürlerinde Serratia spp. üremesi olan hastaları belirlemek için 2017-2022 yılları arasında yatırılarak izlenen hastalar değerlendirmeye alındı. Dahil edilme kriterleri ≥18 yaş ve bir veya daha fazla kan kültüründe Serratia spp. üremesi olan hastalar olarak belirlendi. Hastaneye yattıktan 48 saat sonra saptanan primer hastane kaynaklı bakteriyemiler ve daha önceki sağlık kuruluşu başvuruları veya sağlık uygulamaları ile ilişkili olan ve ilk 48 saat içinde saptanan bakteriyemiler olmak üzere bakteriyemiler iki gruba ayrıldı.
Bulgular:
Çalışma süresi boyunca, 46 hastanın (%52,7’si erkek; ortalama yaş 60,7±17,6) kan kültürlerinde Serratia spp. saptandı. Hastaların 31’inde (%67,4) hastane kaynaklı bakteriyemi, 15 hastada ise daha önceki sağlık kuruluşu başvuruları veya sağlık uygulamalarından kaynaklanan bakteriyemi vardı. Otuz beş hasta (%76,1) Serratia marcescens ile enfekteydi. Tüm hastalarda bakteriyemi için predispozan risk faktörleri vardı; en sık görülen risk faktörleri sırasıyla maligniteler (n=19), kalp hastalıkları (n=16) ve diyabet (n=13) idi. Son bir ayda antibiyotik tedavisi alma öyküsü yaygındı (%67,4). Hastane kökenli bakteriyemisi olan hastalarda önceki sağlık kuruluşu başvuruları veya sağlık uygulamaları kaynaklı bakteriyemisi olan hastalara kıyasla bakteriyemi öncesi antibiyotik kullanma oranı ve uygun ampirik antibiyotik kullanma oranı anlamlı derecede yüksekti (sırasıyla p<0,01, p=0,01). Piperasilin/tazobaktama direnç, önceki sağlık kuruluşu başvuruları veya sağlık uygulamaları kaynaklı bakteriyemisi olan hastalarda anlamlı olarak daha yüksekti (p=0,02). Bu grupta karbapenem direnci de beklenenden daha yüksekti (%20). Hastaneye yatış sırasında 27 hastada sepsis gelişti. Serratia spp.’nin laboratuvarda tespit edilmesinden sonraki 30 gün içinde 16 hastada (%34,8) ölüm meydana geldi.
Sonuç:
Hastanede yatan hastalar arasında sağlık hizmetiyle ilişkili bakteriyemi oranı endişe verici derecede yüksektir ve bu da hastaların geçmiş öykülerin titiz bir şekilde araştırılmasını gerektirir.
