ÖZ

Limbik ensefalit (LE), nöbetler, hafıza bozukluğu ve davranış değişiklikleri gibi subakut limbik disfonksiyonla karakterize, nadir görülen bir klinik sendromdur ve genellikle otoimmün veya paraneoplastik nedenlerle ilişkilidir. Küçük hücreli akciğer kanseri (KHAK) ile sıkça ilişkili olan anti-gamma aminobutirik asit-B (anti-GABA-B) reseptörle ilişkili LE, genellikle nöbetler ve bilişsel gerileme gibi nörolojik semptomlarla ortaya çıkar. Ancak psikoz gibi belirgin psikiyatrik semptomlar nadiren bildirilmiş olup tanı zorluklarına yol açmaktadır. Bu makalede, akut dezorganize davranış, paranoid hezeyanlar ve bilişsel bozukluk ile birlikte status epileptikus tablosu sergileyen 56 yaşında bir kadın hasta sunulmaktadır. İlk tetkikler, dahil olmak üzere manyetik rezonans görüntüleme ve beyin omurilik sıvısı (BOS) analizi sonuçsuz kalmıştır. Levetirasetam kaynaklı psikoz ve Hashimoto ensefaliti düşünülmüşse de, kalıcı semptomlar ileri değerlendirmeyi gerekli kılmıştır. Torasik görüntüleme bir akciğer kitlesi ortaya koymuş ve biyopsi ile KHAK olarak doğrulanmıştır. BOS analizi ise pozitif anti-GABA-B reseptör antikorları tespit etmiş ve bu durum paraneoplastik LE tanısını doğrulamıştır. Tedavi; yüksek doz steroidler, antipsikotikler ve kemoterapiyi içermiş ve belirgin semptom iyileşmesi sağlanmıştır. Bu olgu, belirgin psikiyatrik semptomlar ve nöbetler sergileyen hastalarda paraneoplastik otoimmün ensefalitin dikkate alınmasının önemini vurgulamaktadır. Psikiyatrik değerlendirme sırasında bir akciğer kitlesinin tespiti, anti-GABA-B reseptör LE tanısında kilit rol oynamıştır. Erken tanı ve multidisipliner yaklaşım, bu tür karmaşık klinik tabloların sonuçlarını iyileştirmek için esastır.