ÖZET
Amaç:
Şiddetli akut solunum sendromu koronavirüs-2 neden olduğu koronavirüs hastalığı-2019 (COVID-19), dünya çapında hızla yayıldı. Bu çalışmada, ülkemizde pandeminin ilk kırk günündeki (13 Mart-23 Nisan 2020) hastaların demografik ve klinik özelliklerinin ve prognozlarının incelenmesi amaçlandı.
Gereç ve Yöntemler:
Çalışmamızda, 253 yoğun bakım yatağı olan 1,607 yatak kapasiteli bir eğitim ve araştırma hastanesinde, COVID-19 tanılı 561 hastanın verileri analiz edildi. Yoğun bakım ünitesinde (YBÜ) ve yoğun bakım dışı takip edilen gruplar ile ölen ve hayatta kalan gruplar arasındaki klinik, laboratuvar özellikler ve radyografik bulgular karşılaştırıldı. İkili lojistik regresyon analizi, yoğun bakım ünitesinde takip ve mortalite için bağımsız risk faktörlerini tanımlamak amacıyla kullanıldı.
Bulgular:
Hastaların ortalama yaşı 53,5±20,3 ve ortanca yaş 54 idi (IQRs: 38-70). Hastaların %53,7’si (n=301) erkekti. Semptomların başlaması ile hastaneye başvuru arasında geçen ortalama süre 3,88 (standart sapma: ±3,1) gündü. Hastaların ortanca hastanede kalış süresi sekiz gündü (IQRs: 5-11). Hastalarda en sık görülen semptomlar, ateş [257 (%45,8)], öksürük [333 (%59,4)], nefes darlığı [220 (%39,2)], halsizlik (148 [%26,4)] ve miyaljiydi [130 (%23,2)]. Hastaların %21’i (n=118) en az bir komorbid hastalığa sahipken %21,7’sinde (n=122) birden fazla ek hastalık vardı. En sık görülen komorbiditeler hipertansiyon, diabetes mellitus ve kronik obstrüktif akciğer hastalığıydı (sırasıyla %20, %16,8, %15,3).
Sonuç:
Yoğun bakım ünitesinde takip ve mortalite için önemli risk faktörleri şöyle idi: 1. İleri yaş, 2. Koroner arter hastalığı ve maligniteye sahip olmak, 3. On bin üzeri lökosit sayısı, 4. Lenfopeni varlığı, 5. Üre ve kreatinin, C-reaktif protein, prokalsitonin, laktat dehidrogenaz, D-dimer ve cTnI yüksekliği. Ayrıca çalışmamızda toraks bilgisayarlı tomografi, ilk gerçek zamanlı ters transkripsiyon polimeraz zincir reaksiyonu testi negatif olan hastalarda önemli düzeyde tanısal düzeltici rol oynadı. Ayrıca, CURB-65 ve qSOFA skorları mortalite açısından önemli ölçüde farklılık gösterdi.