ÖZ
Amaç
Otizm spektrum bozukluğu (OSB), en iyi bilinen nörogelişimsel bozukluk türüdür. OSB için kesin bir biyobelirteç olmadığından, hastanın davranışının değerlendirilmesine dayanarak tanı konur. Araştırma ile, ebeveynlerin psikolojik açıdan değerlendirilmesinin otizmli bireylerin davranışsal ve sosyal durumlarına etkisinin ortaya konması hedeflenmiştir.
Gereç ve Yöntemler
Çalışmaya yaşları 3-18 arası 15 çift monozigotik (MZ) (OSB: 29, sağlıklı: 1), 32 çift dizigotik (DZ) ikiz (OSB: 41, sağlıklı: 23) ve bunların ebeveynlerinden oluşan toplam 94 birey dahil edildi. İkizlerde otistik ve sağlıklı bireylerin klinik ve gelişimsel veriler açısından karşılaştırılmasının yanında, MZ ve DZ hastalarda sosyal yetersizlik, iletişimsel kısıtlılık, tekrarlayan ilgi ve kısıtlılıklar değerlendirildi. Ebeveynlere Otizm Spektrum Anketi (AQ) ve Toronto Aleksitimi Ölçeği (TAS-20) testleri uygulanırken, ayrıca annelere Beck Depresyon Envanteri (BDI) ve Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalitesi (WHOQOL-BREF) testleri de uygulandı.
Bulgular
Bireylerin gelişimsel verilerine göre OSB ve sağlıklı bireyler arasında konuşma (p=0,00002) ve tuvalet eğitimi (p=0,0003) açısından anlamlı fark bulundu. Hasta bireylerde ise hastalığın şiddetinin, tekrarlayan ilgi ve kısıtlılıklar (p=0,046) ve konuşma (p=0,012) arasında ilişki olduğu belirlendi. Annelere uygulanan WHOQOL-BREF alt kategorilerinin ise hem AQ hem de BDI testleri arasında ilişki bulunurken, TAS-20 ve BDI testleri arasında da istatistiksel anlamlılık belirlendi (p=0,016).
Sonuç
Çalışmamız neticesinde, otizmde ebeveynlerin psikolojik durumlarının otizmli bireyler üzerinde etkisi ortaya konmuştur. İkizlerin klinik muayeneleri ve ailelerinin psikolojik değerlendirmeleri ile OSB kliniğinde ebeveynlerin psikolojik durumunun etkili olduğunu düşünmekteyiz. Böylece, otizmli bireylerin kliniğinin iyileştirilmesinde aile faktörünün de önemli olduğu net bir şekilde görülmüştür.