ÖZET
Amaç:
Posterior fossaya cerrahi yaklaşımlar her zaman zorlayıcı olmuştur ve karmaşık anatomik yapılar, serebellar lezyonların eksizyonu ameliyatlarında risk oluşturmaktadır. Bu calışmada, fossa cerebellarisin anatomisi ayrıntılı olarak incelenerek ve bazı osseoz işaretler ölçülerek beyin cerrahlarına tümor cerrahisi için güvenli bir koridor tanımlamak amaçlandı.
Gereç ve Yöntemler:
Bu çalışmada 15 kuru kemik kranyum ve 8 kadavra morfometrik olarak incelendi ve bazı önemli kemiksel işaretler arasındaki mesafeler milimetre hassasiyetinde bir dijital kumpasla ölçüldü. Ölçümler istatistiksel yöntemler kullanılarak karşılaştırıldı.
Bulgular:
Foramen magnum’un (FM) ön kenarı ile sfeno-oksipital sinkondroz (SOS) arasındaki mesafe kuru kafatası ölçümlerinde kadavra ölçümlerine göre daha uzun bulunmuş ve istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmiştir. Hem kuru kafatası hem de kadavra örneklerinde for. jugulare, for. magnum, porus acousticus internus ve canalis nervi hypolossi için sağ ve sol taraf karşılaştırmaları arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır.
Sonuç:
FM’nin ön sınırı ile SOS arasındaki mesafenin uzun olması klivus lezyonlarına cerrahi yaklaşımı zorlaştırırken, anterior FM tümörlerine ulaşmayı kolaylaştırır. Bu mesafenin ameliyat öncesi dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi, bu tür lezyonlarla uğraşan beyin cerrahları için iyi bir anatomik bilgi sağlamaktadır.