ÖZET
Amaç:
Türkiye’de favipiravir ile tedavi edilen ağır ve kritik koronavirüs hastalığı-2019 (COVİD-19) hastalığı olan hastaların demografik özelliklerini, sigara içme durumunu, komorbiditelerini, laboratuvar parametrelerini ve favipiravir öncesinde uygulanan tedavileri analiz etmeyi amaçladık.
Gereç ve Yöntemler:
Bu çalışma, COVİD-19 için üçüncü basamak bir referans hastanesinde retrospektif bir gözlemsel çalışma olarak gerçekleştirildi. Favipiravir ile art arda tedavi edilen COVİD-19 hastalarının klinik ve laboratuvar verileri değerlendirildi. Hastalar hayatta kalanlar ve kalmayanlar olarak iki gruba ayrıldı.
Bulgular:
Hayatta kalmayanların ve hayatta kalanların yaş ortalaması sırasıyla 67,3±13,3 ve 57,3±16,4 (p<0,0001) idi. Hayatta kalmayan grupta sigara içme oranı %44,4, sağ kalan grupta ise %9,1 idi (p=0,01). İleri yaş [olasılık oranı (OO): 1,04,%95 güven aralığı (GA): 1,016-1,069], sigara içme (OO: 5,76, %95 GA: 1,84-18,03), bir veya daha fazla komorbiditenin varlığı (OO: 4,43, %95 GA: 1,79-10,91), koroner arter hastalığı (KAH) (OO: 2,66,% 95 GA: 1,06-6,72), aritmi (OO: 3,4,% 95 GA: 1,78-9,82) ve konjestif kalp yetmezliği (KKY) (OO: 14,4,% 95 GA: 2,9-71,43) anlamlı şekilde mortalite ile ilişkiliydi (p<0,05). Favipiravirden önce lopinavir/ritonavir ile tedavi edilen hastaların oranı hayatta kalmayanlar grubunda daha yüksekti (p=0,0001). Favipiravir tedavisi hayatta kalanlarda hayatta kalmayanlara göre daha erken başlanmıştı (sırasıyla 3,1±2,2 ve 4,7±3,4 gün, p=0,006).
Sonuç:
İleri yaş, sigara kullanımı, bir veya daha fazla komorbiditenin varlığı, KAH, aritmi, KKY ve favipiravirden önce lopinavir/ ritonavir ile tedavi mortalite ile ilişkiliydi. Favipiravir hayatta kalanlarda daha erken başlandı. Hayatta kalanlarda favipiravir tedavisi ile oksijen satürasyonu seviyeleri ve trombosit sayısı arttı ve C-reaktif protein (CRP) ile laktat dehidrojenaz seviyeleri azaldı. Daha yüksek CRP seviyeleri de mortalite ile ilişkiliydi.