ÖZET
Amaç:
Koronavirüs hastalığı-2019 (COVID-19) olarak adlandırılan yeni koronavirüs hastalığı, dünya çapında endişeye neden olan küresel bir halk sağlığı acil durumudur. COVID-19 salgını nedeniyle sokağa çıkma yasağı, dünyada ve ülkemizde farklı popülasyonlar üzerinde ruh sağlığını etkileyen sonuçlar doğurmaktadır. Bu çalışma, serebral palsili (SP) çocuklara bakım verenlerin umutsuzluk, kaygı ve stres üzerindeki karantina döneminin akut ve kronik faz etkilerini araştırmayı amaçlamıştır.
Gereç ve Yöntemler:
Bu retrospektif COHORT analizine SP’li çocukların bakımvereni olan 31 kişinin verileri dahil edildi. Depresyon, hipotiroidi ve fibromiyalji tedavisi öyküsü olanlar ve Beck depresyon ölçeği puanı 16 puanın üzerinde bulunan bakımverenler çalışma dışı bırakıldı. Son olarak 22 bakımverenin verileri dahil edilmiştir. Her katılımcının verileri, Beck umutsuzluk ölçeği, Beck anksiyete envanteri ve algılanan stres ölçeği (ASÖ) puanları kullanılarak zaman çizelgesinde en az 10 ay arayla iki kez analiz edildi.
Bulgular:
Katılımcıların Beck anksiyete ölçeği için ilk değerlendirme ile ikinci değerlendirme arasında puanları arasında anlamlı bir fark yoktu (p=0,971). Beck umutsuzluk ölçeği için birinci ve ikinci değerlendirmeler arasında puanlarda anlamlı bir fark gözlenmedi (p=0,933). ASÖ, ilk değerlendirme ile ikinci değerlendirme arasında anlamlı bir fark saptandı. Kapanma sürecinden on ay sonra ASÖ puanlarının anlamlı derecede düşük olduğu bulundu (p=0,001).
Sonuç:
Pandemi sırasında SP hastalarının bakımverenleri gibi özel ihtiyaçları olan gruplara özel dikkat gösterilmelidir. Çeşitli araştırmalar, pandemi ve kapanmanın algılanan stres düzeylerini artırabileceğini göstermiştir. Bu çalışmanın verilerine göre, kapanma sonrası akut ve kronik dönemde SP bakım verenlerin algılanan stres düzeyleri önemli ölçüde farklılık göstermiştir.