ÖZET
Amaç:
Tüberküloz (TB), her yıl yaklaşık 8 milyon yeni olgu ve 1 milyondan fazla ölümle birlikte önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. TB, kardiyovasküler hasar ve tromboembolik hastalık için bir risk faktörüdür ve genetik yatkınlık nedeniyle aşırı pıhtılaşma durumu suçlanabilir. Çalışmamız Bujumbura’daki hastanelerinde akciğer TB’yi sırasında ortaya çıkan kardiyovasküler hasarın epidemiyolojik, klinik ve evrimsel yönlerini incelemeyi amaçladı.
Gereç ve Yöntemler:
Bu çalışma, 1 Eylül 2017 ile 30 Eylül 2022 tarihleri arasında Bujumbura’daki Kamenge Üniversitesi Eğitim Hastanesi’nin (CHUK) iç hastalıkları bölümünde yürütülmüş retrospektif bir çalışmadır. Çalışma popülasyonu, kardiyovasküler tutulumu olan aktif veya sekel TB hastalarından oluşuyordu.
Bulgular:
Çalışma döneminde CHUK dahiliye bölümüne 374 TB hastası başvurdu, bunların 49’unda en az bir kardiyovasküler hastalık vardı ve prevalans %13,10 idi. Kardiyovasküler hastalık 25 kadın ve 24 erkeği etkiledi; cinsiyet oranı kadınlar lehine 0,96 oldu. Ortalama yaş 50,73 idi, uç noktalar ise 22 ve 90 idi. Kardiyovasküler bozukluklarda kronik pulmoner kalp hastalığı (%53,06) hakimdi; TB perikarditi (%34,70); ve venöz tromboembolik hastalık (%12,24). İnsan bağışıklık eksikliği virüsü enfeksiyonu, diyabet ve kronik solunum yetmezliği gibi komorbiditeler sırasıyla olguların %26,53’ü, %8,20’si ve %4,08’i ile ilişkiliydi. Klinik tabloya olguların sırasıyla %75,5, %59,7 ve %38,77’sinde dispne, öksürük ve göğüs ağrısı hakimdi. Solunum sıkıntısından ölen hastaların %30,6’sına kıyasla tedavi altında ilerlemenin hastaların %69,4’ünde olumlu olduğu değerlendirildi.
Sonuç:
TB’de kardiyovasküler hasar Bujumbura Hastaneleri’nde sık görülen ve ciddi bir patolojidir. Teşhis ve tedavi sıklıkla gecikiyor, hatta kullanılamıyor, bu da birçok ölümle sonuçlanıyor. Prognozları hastalığın türüne ve acil tedavisine bağlıdır ve bunlar kronik, sakatlığa yol açan hastalıklardır.